Arabayla Yunanistan Seyahati

Yunanistan, kapı komşumuz ve görülmesi gereken ülkelerden biri. Birkaç prosedürü hallettikten sonra arabayla Yunanistan seyahati oldukça kolay. İnsan garip şekilde kendini evinde gibi hissediyor, ortak özelliklerimiz çok galiba!

Geçerlilik tarihini yitirmemiş pasaport, Schengen vizesi, yeni tip ehliyet ve aracınız için sınır kapısında da yaptırabileceğiniz 47, 25 Euro (15 günlük) bedelindeki Uluslararası Sigorta (yeşil kart) Yunanistan’a giriş yapmanız için yeterli. Biz ekstra kaskoda yaptırdık yurt dışında geçerli olan, kaskonuza ek zeyilname ekleniyor, tercih sizin. Yollar güvenli, insanlar trafik kurallarına uyuyor buda insana biraz tuhaf geliyor☹ Biz hafta içi sabah erkenden yola koyulduk, sınır kapısı boştu, geçişimiz oldukça kolay ve kısa oldu.

Rotamız Gümülcine, Selanik, Halkidiki, Kavala ve Dedeağaç (Toplamda 1800 km). Süremiz 6 gece 7 gün. Annemin doğduğu ülkeyi keşfe çıkıyoruz!

Arabayla Yunanistan 

Arabayla Yunanistan seyahatimiz, İpsala sınır kapısından geçip komşu topraklarına adım atmamızla başlıyor. İlk durağımız Gümülcine (Komotini), annemin doğduğu yer. Seksenli yıllara takılıp kalmış bir kasaba havasında, öylesine dingin öylesine huzurlu. Eski ve yeni cami, asmalı sokak, çarşı, saat kulesi, St. George Kilisesi, şehir meydanı gezip görülecek yerler arasında.

Kısa bir akraba ziyareti sonrası Arabayla Yunanistan Seyahati Selanik’e doğru devam ediyor.

Selanik Gezilecek Yerler

Günün sonunda, doğup büyüdüğüm İzmir’i anımsatan (galiba herkes bunu söylüyor😊) Selanik’e varıyoruz. Burada 2 gece konaklıyoruz. Trafik ve park sorununu bir yana bırakırsak, gerçekten gezilip görülmesi gereken şehirlerden biri. Burada cadde ve sokaklara arabanızı park ettiğinizde para ödemiyorsunuz, tabii bulabilirseniz! Cadde üzerindeki kapalı otopark alanları pahalı, ara sokaklardaki otoparkları tercih edin, daha ucuz. Arabayla gezmek bir işkence! Yürüyün ya da toplu taşımayı kullanın. Şehirde gezilecek çok yer var, o nedenle bir Selanik haritası edinip iyi bir plan yapmakta fayda var, görülecek her yer yürüme mesafesinde.

Beyaz Kule (White Tower)

12. yüzyıl Bizans yapımı kulenin yerine 15. yüzyılda yeni kule inşa edilmiş. Birkaç kez Osmanlılar tarafından yenilenmiş. 1891’de beyaza boyanan kule, Beyaz Kule olarak anılmaya başlamış. Müze olarak kullanılan 7 katlı kulenin giriş ücreti yetişkinler için 4€, çocuklar için ücretsiz. Kulenin tepesinde sizi müthiş bir Selanik manzarası bekliyor, kaçırmayın.

The Arch of Galerius (Kamara)- Rotonda of Galerius

Galerius Kemeri (Kamara) Selanik’in en meşhur noktalarından biri. Kemer 298’de Abbasi Perslerine karşı kazanılan zaferi ve başkentleri Ctesiphon’unun ele geçirilmesini kutlamak için İmparator Galerius tarafından zafer anıtı olarak yaptırılmış. Burası yerel halk ve öğrenciler için bir buluşma noktası. Rotonda ise Romalılar tarafından M.Ö. 306’da yapılan, şehrin en eski dini yerlerinden biri.

Atatürk Evi Müzesi

Atatürk Evi Müzesi, mutlaka görülmesi gerekenler listemizin başında yer alıyor. Müzeye giriş ücretsiz. Bina bakımlı ve detaylı bilgiyle donatılmış. Fakat bir zamanlar evin içinde yer alan eşyaların Türkiye’deki diğer Atatürk evlerine dağıtılmış olması üzücü.

Byzantine Walls – Trigoniou Tower – Heptapirgion

Duvarlar, şehrin M.Ö. 4. yüzyılda kuruluşundan hemen sonra örülmüş. Bugüne ulaşan duvarların ise, M.S. 390 civarında İmparator Theodosius döneminde eski yapıların bir bölümünün korunarak oluşturulduğu tahmin ediliyor. 7 km uzunluğundaki duvarlar, yer yer 10 m yüksekliğe ve 5 m genişliğe ulaşıyormuş. 14. yüzyılda Paleolog Hanedanlığı döneminde yapılan Yedi Kule (Heptapirgion) ve Akropolis yakınlarındaki 15. yüzyılda inşa edilen Trigoniou Kulesi gibi farklı tarih dönemlerinde bir takım kale ve savunma kuleleri eklenmiş. Ayrıca, tüm çevre boyunca birçok kare, daire veya çokgen şeklinde kuleler yapılmış.

Alaca İmaret

Alaca İmaret, bu şehrin gizlediği sayısız hazinenin küçük bir örneği. Osmanlı döneminden kalan benzersiz bir mimari miras. Bu çok kültürlü kent merkezinin her köşesinde Osmanlıdan kalma camiler, hamamlar ve çeşitli binalar görebilirsiniz.

Roman Forum (Ancient Agora)

Aristoteles meydanına kısa bir yürüme mesafesindeki 1. yüzyılın sonlarına doğru Romalılar tarafından inşa edilen Roman Forum, “Antik Agora” olarak da biliniyor. O dönemlerde Saray Kompleksi ile birlikte Selanik’teki siyasi ve kamusal yaşamın merkezi imiş.

Agia Sofia

Agia Sophia, Selanik’teki en etkileyici “Domed Basilica” tarzı Bizans kiliselerinden biri. Yapıyla ilgili en erken yazılı referans, 8. yüzyılın sonlarına dayanıyor. Osmanlı döneminde cami olarak ta kullanılan kilise UNESCO kültür mirasları listesinde yer alıyor.

Panagia Chalkeon

Kilisedeki bir yazıta göre 1028 yılında, Protospatario ve Logovardias Komutanı Hıristoforo, eşi Maria, çocukları Nikiforos, Anna ve Katakali tarafından kabir kilisesi olarak yaptırılmış. Osmanlı döneminde ise Kazancılar Camisi olarak müslüman halka hizmet vermiş. Kilise UNESCO kültür mirasları listesinde yer alıyor.

Metropolitan Orthodox Temple of Saint Gregory Palamas

Bizans mimarisinin farklı evrelerini tasvir eden bu kilise, ilk olarak 13. yüzyılın sonlarında Bazilika tarzı bir bina olarak inşa edilmiş. 16. yüzyılın sonunda Selanik’in Büyükşehir tapınağı olarak yeniden yapılandırılan kilise, 1890’da büyük bir yangında oldukça hasar görmüş. Ernst Ziller ve meslektaşı Xenofon Paionidis’in sayesinde kilise 1914’te onarılarak bugünkü haline kavuşmuş.

Ladadika ♥ Aristotle Meydanı ♥ Tsimiski Caddesi ♥ Modiano Market ♥ Kapani Çarşısı

Aristotle Meydanı, mimari yapısı ile göz dolduran, restoran, kafe ve sanat galerileri ile cıvıl cıvıl bir yer. Hemen üstündeki Tsimiski Caddesi, alışveriş yapabileceğiniz bir cadde. Ladadika, trafiğe kapalı bir cadde. Özellikle akşamları renklenen, restoran, taverna ve barların bulunduğu bir yer. Yunanistan’ın meşhur içkisi Ouzo’yu yudumlamak, Yunan mezelerinin lezzetine varmak ve buzukinin sesiyle mest olmak isterseniz, bir akşam buraya mutlaka uğrayın.

Modiano, Selanik’in en geleneksel pazarlarından biri ve yaklaşık 90 yıldır Selanik’te hayatın bir parçası. Bu açık pazarın inşaatı 1922 yılında başlayıp, mimar Eli Modiano tarafından 1930 yılında tamamlanmış. Atmosfer, insanlar ve yerel lezzetler insanı kendine çekiyor. Çeşit çeşit balıkların bulunduğu tezgahlar, etlerin sarkıtıldığı kancalı reyonlar ve salaş tavernalar Modiano Market’te eşsiz bir ahenk yaratıyor. Kapani Çarşısı ise, içerisinde sebze, meyve, hediyelik eşya, şarküteri gibi birçok dükkanın bulunduğu bir diğer açık pazar.

Selanik’te gezebileceğiniz diğer yerler; Ano Poli(Eski Şehir Merkezi), Selanik’in kuzeyinde şehrin 1917’deki büyük yangınından kurtulan tek kesimi, Bey Hamam, Arkeoloji Müzesi, Bizans Kültür Müzesi, Agios Dimitrios Kilisesi, Vlatadon Tapınağı.

Yunanistan’da Ne Yenir?

Bugüne kadar gittiğimiz ülkelerdeki tek sıkıntı çekmediğimiz yer. Çocuklar Türk yemeklerine benzeyen lezzetlerle mest oldular, her yemekte birkaç porsiyon dolmadaki (yaprak sarma) yemeden geçemedik. Sanki buradaki yaprak sarmalar bizimkine göre daha zeytinyağlı gibi. Dolmadaki, Caciki (Tzatziki), Musakka (Moussaka), Taramasalata Türk kökenli yemekler desek yanlış olmaz herhalde. Kabak kızartması mükemmel, incecik dilimledikleri kabakları una bulayıp zeytinyağında kızartıyorlarmış. Patates kızartması zeytinyağı ile yapılıyor. Deniz mahsullerini mutlaka deneyin. Yunan salatasını (Greek salad) denemeyi unutmayın. Souvlaki Kalamaki bir tür tavuk şiş, Soutzoukakia (Sucukakia) ise bir tür salçalı köfte.

Selanik’te, The Greek ve Zithos bizim yerel lezzetler tatmaktan son derece memnun kaldığımız restoranlar. Εστια unlu mamüller satan bir yer, sabah kahvaltısı için hoş bir seçenek. Tatlıları mükemmel, biz Elmalı Tart’ta bayıldık.

Arabayla Yunanistan Seyahati, Halkidiki ve dönüş yolunda Kavala ve Dedeağaç ile son buldu, keşke daha fazla vaktimiz olsaydı demekten kendimizi alamadık ☹. Arabayla Yunanistan seyahati