20. yüzyılın en dikkat çeken Alman yazarlarından biri olan Stefan Zweig, ölümünden 80 yıl sonra bile en çok okunan yazarlar arasında. Stefan Zweig kimdir? Neden intihar etti? İşte hayatı, intiharı ve eserleri hakkında özgün bilgiler!
Stefan Zweig Kimdir?
1881’de Viyana’da orta sınıf Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Stefan Zweig, lise yıllarında şiir yazmaya başladı. Viyana ve Berlin’de Alman edebiyatı, Romen dilleri ve felsefe öğrenimi gördü. Eğitiminin ardından Zweig, Avrupa, Afrika ve Amerika’yı dolaştı ve yol boyunca diğer yazarlarla tanıştı.
Barış, Zweig için hayati önem taşıyordu. Birinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’da hararetli bir hal almasına rağmen bu heyecana katılmadı. Askeri hizmete uygun olmadığı için, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun “Kriegspressequartier” basın ve propaganda bürolarında çalıştı. 1917’de askerlikten serbest bırakıldıktan sonra Zweig, Zürih’e taşındı ve burada Viyana gazetesi “Neue Freie Presse” için muhabir olarak çalıştı. Savaş bittikten sonra Avusturya’ya döndü ve 1933 yılına kadar Salzburg’da yaşadı.
Birleşik Bir Avrupa Fikri
Zweig çok sayıda nesir, biyografi ve roman yazdı. 1927’de “Tarihte Belirleyici Anlar” (“Sternstunde der Menschheit”) yayınladıktan sonra ün kazandı. Ölümünden sonra, Nazi rejimi tarafından hücre hapsine konulan bir adamın kendi kendine nasıl satranç öğrendiğini anlatan “Satranç” (“Schachnovelle”) adlı kitabıyla oldukça ünlendi.
Eserlerine yansıyan pasifist bir dünya görüşüne sahip birleşik bir Avrupa fikri, Nasyonal Sosyalizmin ilkeleriyle çelişiyordu ve bu nedenle 1933’te eserleri yakılacak olan yazarlar listesine eklendi.
Sürgüne Giden Yol
Polis memurlarının Avusturya’daki evini aramasının ardından hayatının tehlikede olduğunu düşünen yazar, anavatanını terk edip sürgüne gitme kararı aldı. Başlangıçta Londra’ya gitti. Sonra kısa bir süre New York, Paraguay ve Arjantin’de yaşadı. Sonunda Zweig ve ikinci karısı Charlotte, Brezilya’da ikamet etmeye karar verdi.
Brezilya’da daha önce ülkeye yaptığı sayısız ziyaretle tanınan Zweig ve eşi iyi karşılandı ve Petrópolis’e yerleştiler. “Brezilya, Geleceğin Ülkesi” başlıklı bir monografi yazdı. 1942’de intihar etmeden hemen önce yazar, “harika Brezilya ülkesine” teşekkür etti. İntihar notunda, başka hiçbir ülkede hayatına yeniden başlamayı denemek istemediği yazıyordu.
Stefan Zweig Neden İntihar Etti?
Stefan Zweig, Brezilya’da tanınmış ve sevilmişti. 1936’da Buenos Aires’te düzenlenen bir yazarlar kongresinde onur konuğu olarak davet edildi. Kendisini Almanya’dan keskin bir şekilde uzaklaştırması bekleniyordu, ancak yazar kendini bir politikacı olarak görmedi. Bu ülkeye ve onun politikalarına, hatta hala kültürel bir şey olarak gördüğü Almanya’ya karşı konuşmak istemedi.
Savaştan ve Avrupa’da yarattığı etkilerden uzakta, Brezilya’da güvende olsa da anavatanından uzakta olmak onu içten içe parçalıyordu. Bu güçsüzlük hissi, Avrupa’nın savaşı veya çöküşü hakkında hiçbir şeyi değiştirememek, kendini kıtanın tarihine ve kültürüne derinden bağlı hisseden yazar için çok fazla oldu. Depresyona girmek ve Brezilya’da aldığı karşılamaya duyduğu minnet duygusu ile bunun asla anavatanının yerini alamayacağını anlamak arasında yaşamak onu bunalttı.
23 Şubat 1942’de Stefan Zweig ve karısı Charlotte, aşırı dozda uyku hapı alarak yaşama veda ettiler. Petrópolis’teki evlerinde yataklarında el ele tutuşmuş halde bulundukları kayıtlara geçti.
Stefan Zweig’in Eserleri
Zweig’in en çok okunan eserleri arasında; Satranç, Amok Koşucusu ve 1948’de Max Ophüls tarafından filme alınan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu yer alıyor. Okunmaya değer diğer eserleri; Sabırsız Yürek, Karışık Duygular ve ölümünden sonra yayınlanan Postacı Kız, Dünün Dünyası, Olağanüstü Bir Gece, Mecburiyet, Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, Hayatın Mucizeleri, Bir Çöküşün Öyküsü, Yakıcı Sır, Ay Işığı Sokağı, Mürebbiye…
Üzerine Düşünülesi Stefan Zweig Alıntıları ilginizi çeker mi?
Hayat Sorgusu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yorum Yapın