Almanya seyahatimizin ikinci durağı Mannheim. Münih’ten kiraladığımız araçla 3,5 saat süren yolculuk sonrası varıyoruz bu şirin mi şirin kente. Fabrikalar ve ağır sanayi tesisleri ile çevrili olan şehir, Ren ve Neckar nehirleri arasında, Avrupa’nın en büyük iç limanlarından birine sahip. Daimler, John Deere, Caterpillar, ABB, Fuchs Petrolub, IBM, Roche, Unilever ve Siemens gibi endüstriyel devler burada. Ama bu gelişmiş sanayi şehrin merkezinin ruhunu değiştirmemiş. Çok düzenli, sakin, sessiz ve huzur veren bir havası var. Ve adım attığınız her an bir Türk ile karşılaşmanız kaçınılmaz!Mannheim Gezilecek Yerler
Mannheim Gezilecek Yerler
Şehir merkezi müthiş bir düzene sahip; sokaklar ızgara modelinde düzenlenmiş. Bu bloklar at nalı şeklinde günümüzde üniversiteyi barındıran Barok Sarayı çevreliyor. Şehrin eşsiz tasarımı, Prens Elektor Friedrich IV’e kadar geriye gidiyor. Yaklaşık 400 yıl önce, Rhine ve Neckar nehirlerinin deltasında en son standartlara göre inşa edilecek bir şehir kurulması emri verilmiş. Amaç, herkesin şehrin sokaklarında yollarını kolayca bulabilmesi.
Geçmişi çok eskilere dayanan şehir, coğrafik konumunun doğası gereği birçok Avrupa savaşında yer almış; 1622 yılında General Johannes Tilly tarafından 30 yıl Savaşları’nda ele geçirilmiş, 1689 yılında Fransızlar tarafından tamamen tahrip edilmiş, 1795’de Fransızlar ve 1799’da Avusturyalılar tarafından ele geçirilmiş, 1802’de de Baden’a bağlanmış. İkinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar görmüş.
Bu şehir birçok ilke de ev sahipliği yapmış; Karl Raks’ın 1817’de dünyanın ilk bisikletini yaratması, Karl Benz’in 1885’te ilk otomobili hayata geçirmesi. 1777-78’de burada yaşayan Mozart’ın ünlü Mannheim orkestrasından etkilenerek kariyerine yön vermesi ve Schiller’in kariyerine Mannheim tiyatrosunda 1782’de başlaması.
Mannheim Tarihi & Turistik Yerler
Çocuklarınızla seyahat ediyorsanız mutlaka Luisenpark’a uğramalı ve ortamın keyfini çıkarmalısınız. Merkezinde 1886 yapımı Wasserturm (Su Kulesi)’un bulunduğu Friedrichsplatz, şehrin merkezine geldiğinizde gözünüze çarpacak ilk alan, ruhunuzu dinlendirmek ve yorgunluğunuzu atmak için birebir. Schloss, üniversitenin tam ortasında, görkemli bir saray, görülmeye değer. Barok tarzında inşa edilmiş Jesuitenkirche, eski belediye binası (Altes Rathaus), Cizvit Kilisesi, Eski Gözlemevi ve St. Sebastian kilisesi görülmesi gereken diğer mekanlar. “Planken” olarak bilinen alışveriş caddesi mutlaka uğranması gereken yerlerden.
1967 yılında üniversite statüsü kazanan Mannheim Üniversite‘sinin geçmişi 1763 yılında Karl Theodor tarafından kurulmuş olan Kurpfalz Bilimler Akademisi’ne dayanıyor. Bir sarayda üniversite okumak, hoş bir deneyim olsa gerek!
Aslında burada görülecek daha çok yer var fakat zamanımız kısıtlı olduğu için biz fazla gezemedik ☹ maalesef.
Mannheim gezilecek yerler yazımızı burada noktalarken, sizi Stuttgart deneyimlerimizi okumaya davet ediyoruz 🙂
Hayat Sorgusu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yorum Yapın