Bu Kitapları Okumadan Geçmeyin!

Sanal dünya ve sosyal medya çılgınlığı hız kesmeden yükselirken, zaten az olan kitap okuma alışkanlığımız sanki biraz daha köreliyor. Oysa kitap okumanın keyfi bambaşkadır; bünyemizde yarattığı etkiler ise saymakla bitmez. Kendinize iyilik yapın, düzenli kitap okuyun ve bu kitapları okumadan geçmeyin!

Mutlaka Okunması Gereken Kitaplar

Ahitler * Margaret Atwood (2019)

Atwood, 2019 yılında Damızlık Kızın Öyküsü’nün devamıyla dünya çapındaki hayranlarını şaşırttı. Yıllar sonra yayımlanan Ahitler, üç farklı perspektiften anlatılıyor: Çürüyen Gilead Cumhuriyeti’nde radikal biçimde farklı deneyimler yaşayan iki kız ve Damızlık Kızın Öyküsü’nde tanıştığımız efsanevi ve acımasız Lydia Teyze. Ahitler ile Atwood, 2019 yılında Booker Ödülü’nü kazandı.

“Her sabah uyanmak da bir kumardır.”

Ben, Kirke* Madeline Miller (2018)

Miller’in kitabı Kirke, bilinen mitolojik hikâyeleri yeni bir perspektiften aydınlatıyor. Odysseus’a aşina olanlar elbette efsanevi Aiaia Adası’na yaptığı ziyareti hatırlayacaktır. Belki de en çok denizcileri canavara dönüştüren cadı olarak bilinen Kirke, Odysseus’u sevgilisi olmaya ve bir yıl boyunca adamlarıyla ona bağlı kalmaya davet eden kişidir. Mitolojiye biraz ilginiz varsa kesinlikle beğeneceğiniz; yoksa da muhtemelen ilgilenmenize neden olacak çok keyifli bir öykü.

“Dönüşüm sadece bedenleri etkiliyordu, zihinleri değil.”

Altıncı Koğuş * Çehov (1892)

Bir taşra kasabasının akıl hastanesinde yatan paranoyak İvan Dmitriç ile yeni atanan Doktor Andrey Yefimiç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanan, defalarca okunsa da bıkılmayacak nitelikte, nefis tahlillerden, muhteşem saptamalara, hayatın sorgulandığı, teori ve pratiğin sonsuz kavgasının yansıtıldığı gerçekçi bir öykü. Okumadan geçmeyin!

“Acıyı küçümsersiniz, ama parmağınızı kapıya sıkıştırdığınız vakit en yüksek perdeden inlersiniz!”

Beni Kör Kuyularda * Hasan Ali Toptaş (2019)

Ankara’nın bir mahallesinde köyden kente göçmüş bir ailenin yaşadığı dramı anlatan roman, yaşanan/yaşatılan acıların, haksızlıkların, güçlünün zorbalık kaynağının sıradan insanların yarattığı kalabalıklar olduğuna dair metaforik anlatımlarla örülmüş. Toptaş klasiği rüyalar ve hayaletler okuyucusunu yine başka bir dünyaya sürüklüyor.

“Nefret edemeyenin sevgisi de yalandır.”

Aşkımız Eski Bir Roman * Ahmet Ümit (2019)

Ahmet Ümit okuyanlardansanız Başkomiser Nevzat ile çoktan tanışmışsınızdır. Aşkımız Eski Bir Roman’da Başkomiser Nevzat yine karmaşık cinayetleri çözerken insan ruhunun derinliklerinde dolaşmaya devam ediyor…

“Hatayı yapan cezasını çekmeli. Aksi takdirde hatayı alışkanlık haline getirir.”

Bir İdam Mahkumunun Son Günü * Victor Hugo (1829)

Victor Hugo’nun 1829 tarihli romanı, yazarın Paris’teki ünlü Greve Meydanı’nda gerçekleştirilen bir idama tanıklık etmesinden ilham alıyor. Her dönemin tartışılan konusu olan idamı farklı bir açıdan ele alan yazar, gerçekten suçlu olan ana karakteriyle basite indirgenen örneklerle beslenmeye çalışılan tartışmanın dışına çıkıyor.

“İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen idam cezasına mahkumdurlar”

Tuhaf Fikirlerin Yaratıcısı Italo Calvino ilginizi çeker mi? bu kitapları okumadan geçmeyin