Sarıyer ilçesinin Karadeniz’e açıldığı kuzey ucunda yer alan Rumeli Feneri Köyü, eski bir yerleşim bölgesi. Antik çağda ismi “Panium” veya “Panyum Burnu” olan köy, Bizans döneminde “Fanaraki” veya “Fanariyan Burnu” olarak anılırmış. Kayalıklar üzerine kurulmuş olan köyün sahilinde bulunan kayalıklar efsanelere konu olmuş. Antik çağda “Kyanaeis” veya “Symplegades” kayalıkları ismiyle anılan Öreke Kayalıkları, zamanla birbirinden ayrılan beş büyük kayadan oluşuyor. Bizans döneminde kayaların en yüksek noktasına gemilere yol göstermek amacı ile dikilen Pompeus sütunu zaman içinde yıkılmış geriye sadece kaidesi kalmış. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, burada bir deniz feneri bulunduğunu yazar. Osmanlı döneminde yerli halkı Rum olan köye Türkler iskan edilmeye başlamış, en büyük göç ise 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında gerçekleşmiş.
Rumeli Feneri Köyü
Bu köyün tarihi yapıları arasında, 1856’da yapılan Rumeli Feneri, fener içinde bulunan Sarı Saltuk Türbesi, 1769’da inşa edilen Rumeli Feneri Kalesi, 1777 tarihli Cezayirli Gazi Çeşmesi ve 1815’de inşa edilen Ramazan Ağa Camii öne çıkıyor.
Rumeli Feneri ve Sarı Saltuk Türbesi
Rumeli Feneri ya da resmi adıyla Türkeli Feneri, Kırım Savaşı sırasında Fransız ve İngiliz gemilerinin Boğaz’ın ve Karadeniz’in girişlerini görebilmeleri için yapılmasına karar verilen, 1856’da Fransızlar tarafından karşı sahildeki fenerle beraber kule kısmı yapılarak işletilmeye başlanmış bir fener. Bir söylenceye göre de inşaat sırasında Fener Kulesi’nin üst üste birkaç kez yıkılmasından dolayı köylüler burada Sarı Saltuk’un makamının bulunduğunu ama zamanla yıkıldığını, bu nedenle bu zatın kendi üzerinde bu kuleyi yükseltmediğini söylerler Fransızlar da köylülerin gönlünü almak için yatırın bulunduğu söylenen türbeyi inşa etmişler üzerini örttükten sonra da kuleyi yapmışlardır.
Rumeli Feneri Kalesi
Rumeli Feneri’nin kuzeybatısında kayalık bir arazide yer alan kalenin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1769 yılında Anadolu Feneri Kalesi ile eş zamanlı yapıldığı düşünülmektedir. Rum bir mimar tarafından inşa edilen kale, aynı yüzyıl içinde birçok defa yenilenmiş, Cumhuriyet döneminde de çeşitli müdahaleler geçirmiş. Kuzeydoğu ve kuzeybatı köşeleri pahlanmış dikdörtgen bir plana göre yapılan kale, yığma taş ile inşa edilmiş. Doğu ve batı duvarları üzerinde sekizgen planlı birer kule yer alan yapı zaman içinde harap olmuş ancak doğu kulesi özgünlüğünü koruyarak günümüze dek ulaşabilmiştir.
Rumeli Feneri Köyü’ne Nasıl Gidilir?
Buraya toplu taşımayla sadece Hacıosman metro durağından hareket eden Sarıyer üzerinden geçen 150 numaralı İETT otobüsleriyle gidilebiliyor. Özel aracınızla gitmek isterseniz, Sarıyer merkeze ulaştıktan sonra Kilyos istikametine devam edip Koç Üniversitesi kavşağını döndükten sonra Rumeli Feneri tabelalarını takip edebilirsiniz.
Rumeli Feneri Köyü ve Çevresinde Ne Yapılır?
Hafta sonları şehrin gürültüsünden kaçıp, çocuklarınızla birlikte güzel bir gün geçirmek ve İstanbul’u keşfetmek isterseniz burası güzel bir seçenek.
♠ Güne deniz manzarasına doyabileceğiniz bir restoranda kahvaltıyla başlayın, Mendirek Balık Lokantası, Salaş Barınak Restoran ya da Menekşe Bahçesi tercihiniz olabilir.
♠ Köyün içinde dolaşın, fener, kale, Sarı Saltuk Türbesi ve Cezayirli Gazi Çeşmesi ziyaret edin.
♠ Kaleden ve deniz fenerinden bol bol fotoğraf çekin.
♠ Aylardan yaz ise denize girin, Marmaracık koyu’nun denizi oldukça temiz.
♠ Dönüş yolunda Garipçe köyüne uğrayın, köyün dar sokaklarında gezin, kaleye çıkıp muhteşem manzaranın keyfini çıkarın.
♠ Zamanınız varsa köydeki restoranlardan birinde balık keyfi yapın.
♠ Garipçe köyünden çıkıp Feneryolu Kuş Gözlem Kulesine uğrayın, manzarayı seyredin, yürüyüş yolunda yürüyüp temiz havayı ciğerlerinize kadar çekin ve günü sonlandırın
Garipçe Köyü
Küçük bir koyda, kayalıklar üzerine kurulmuş, denize kıyısı olan Garipçe Köyü’nün tarihi Bizans dönemine kadar uzanır. Köyün ismi, Osmanlıca “yakın” anlamına gelen “karîb” sözcüğünden geliyor. Garipçe, mitolojide antik çağda kayalık bir bölgede olması, yüksek kayalıklarda kartal ve akbabaların yaşaması sebebiyle “Gyropolis” yani “Akbabalar Şehri” olarak geçer. Homeros, Trakya Kralı Phieneus’un sarayının köyde bulunması nedeniyle ünlenen Garipçe köyünün isminin “Kharybdis” olduğunu yazar.
Garipçe’nin Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi yapıları arasında en bilineni Garipçe Kalesi ve Gözetleme Kulesi’dir. Hamam ve kilise kalıntılarının bulunduğu Büyük Liman, Bizans döneminde yerleşim bölgesiymiş. Osmanlı döneminde inşa edilen tersaneden günümüze kalan bir yapı bulunmuyor. Büyük Liman’da Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa tarafından 1874’te yaptırılan Hasan Paşa Çeşmesi, 1908 tarihli Soğuksu Çeşmesi ve 1910 tarihli Hacının Suyu Çeşmesi köyde bulunan tarihi çeşmeler. Topçuoğlu Yalısı da Garipçe’nin tarihi yapıları arasında.
Bizans ve Osmanlı dönemlerinden 19. yüzyıl sonuna savunma amaçlı kullanılan Garipçe Kalesi, antik çağda “Lykion Limen” (Lykialıların Limanı) ismiyle anılan Hamsili Limanı’nın kayalıkları üzerine inşa edilmiş. Rumeli yakasında Kilyos ve Rumelifeneri kalelerinden sonra üçüncü kale olan Garipçe Kalesi, III. Mustafa tarafından Macar asıllı Fransız mimar Baron François de Tott’a yaptırılmış. Boğaz’ı denetlemek amacıyla 1770 ile 1775 yılları arasında yığma taş ve tuğla malzemeden inşa edilmiş. Garipçe köyünde kalenin yanı sıra bir de Gözetleme Kulesi bulunuyor. Geçmişi hakkında bilgi bulunmayan kule, köyün en yüksek noktasına gözetleme kulesi olarak inşa edilmiştir.
Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen “İstanbul Tabiat Parkları ve Bu Alanlardaki Doğa Turizm Seçeneklerinin Haritalanması” isimli proje kapsamında yapılan Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi 2015’de açılmış. Muhteşem manzaranın tadını çıkarmak isterseniz mutlaka buraya uğrayın. Proje kapsamında yapılmış olan 300 metrelik orman yürüyüşü parkurunda yürümeyi ve ciğerlerinizi temiz hava ile doldurmayı unutmayın!
Marmaracık Koyu Tabiat Parkı
2011 yılında tabiat parkı ilan edilen alan, ismini batısında bulunan koydan alıyor. Mavromoloz ormanları içinde yer alan Marmaracık Koyu Tabiat Parkı, 7,42 hektar alana yayılmış olup aynı zamanda Feneryolu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde bulunuyor. Tabiat Parkı içerisinde piknik alanı, kır evleri, kır lokantası, büfe, çocuk oyun alanı ve plaj bulunuyor. Alanın florası genel olarak meşe ağaçlarından ve yer yer maki örtüsünden oluşuyor.
Hayat Sorgusu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yorum Yapın