İstanbul’u Keşfediyoruz: Kuzguncuk

Bu hafta keşif mekanımız Kuzguncuk. Kuzguncuk, İstanbul’un Anadolu yakasında Üsküdar İlçesi’ne bağlı, denize kıyısı olan bir semt. İstanbul’un mutlaka görülesi yerlerinden biri. Yaz ya da kış farketmez, Kuzguncuk Gezilecek Yerler yazımızı okuyun ve bu rengarenk semtin keyfini çıkarmak için zaman ayırın!

Kuzguncuk Tarihçesi

Kuzguncuk, Boğaz kıyısında yer alan kozmopolit yapısıyla ön plana çıkan, eski bir balıkçı köyü. Her yerin her şeyin olduğu gibi bu semtinde bir hikayesi var; geçmişte adının altın kiremit anlamına gelen “Hrisokeramos” olduğu ve bu ismin II. Justinus (565-578) tarafından yaptırılmış olan, çatısı altın yaldızlı kiremitlerle kaplı bir kiliseden geldiği rivayet olunmakta. Evliya Çelebi ise semtin adının, Fatih Sultan Mehmet   zamanında (1451-1481) buraya yerleşmiş “Kuzgun Baba” adlı bir dervişten kaynaklandığını yazmakta. Resmi kaynaklara göre; İstanbul’un Asya kesimindeki ilk Musevi yerleşim bölgesi. Musevilerin buraya geliş tarihleri bilinmemekle birlikte, 17. yüzyıl kaynaklarında Kuzguncuk bir Musevi köyü olarak geçiyormuş. 18. yüzyılda Ermeniler yerleşmeye başlamış bu şirin semte. 1914 nüfus sayımına göre, Kuzguncuk’ta 400 Yahudi, 250 Rum, 1600 Ermeni, 70 Müslüman aile bulunuyormuş. Şimdilerde ise yan yana dizilmiş evleri ve birbirine omuz veren üç dinin ibadethaneleri ile hoşgörü ve huzurun hissedilebileceği bir yer.

Kuzguncuk Gezilecek Yerler

Kuzguncuk gezimize Kuzguncuk bostanından başlıyoruz.  600 yıla yakın süredir bostan olarak kullanılan 16 bin metrekarelik bu alan, Sultan Mehmet Reşat döneminde gayrimüslim Dode ve Soro ailelerine geçmiş, resmi kayıtlarda hisse sahibi olarak görünen son kişi ise İspiro Soro. Bir zamanlar meyve ve sebzeleriyle ünlü bu bostana adını verense, ölene kadar toprağı ekip biçen İlya Soro. Babasının bostandaki hissesinin nasıl olup da İlya’ya geçmediği bir muamma. Söylene gelen tek şey, İspiro Soro’nun 1951’de İstanbul’da ölmesine rağmen firari sayılması ve sonrasında bostanın Vakıflar İdaresi’ne geçtiği. Şimdilerde hobi bahçesi olarak hizmet veriyor Kuzguncuk Bostanı.

Sonrasında başlıyoruz Kuzguncuk sokaklarını keşfetmeye. Eskisi, restore edilmişi, yenisi ile farklı mimari tarzlara sahip evler görsel bir şölene dönüştürüyor sokakları, sanki Anadolu’da tarihi bir kasabanın ara sokaklarında gibi hissediyorsunuz kendinizi. Ah birde şu her yere park edilmiş arabalar olmasa!

Kuzguncuk’ta mutlaka görmeniz gereken sokaklar: Simitçi Tahir Sok., Tahtalı Bostan Sok., Bereketli Sok., Perihan Abla Sok. ve Üryanizade Sok.

Yokuşlar zorlasa da tepelere çıkıp İstanbul’u seyretmeli, manzara insanın soluğunu kesen cinsten. Her yerde kediler var ve hepsi birbirinden güzel, sanki poz veriyorlar kameraya. Çocuklar doyamıyorlar kedilerin fotoğraflarını çekmeye.

Kuzguncuk’taki Dini Yapılar

Sahile dik uzanan İcadiye caddesinde üç adet kilise mevcut; 1892 yılında yapılmış yüksek çan kulesi ile dikkati çeken Hagios Panteleimon Kilisesi, caddenin hemen girişinde binaların arasına sıkışmış kalmış gibi duran 1878 tarihli Bet Yaakov Sinagogu ve Ayios Yeorgios Kilisesi.

Sahile paralel uzanan Paşa Limanı Caddesi’nin Beylerbeyi yönünde Boğos Ağa Şalcıyan tarafından 1861’de yaptırılmış Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi ve hemen yanında 1952 yapım tarihli Kuzguncuk Camisi var. Rivayete göre zamanın papazı, hem bahçeye cami yapılmasına izin vermiş hem de caminin inşaatına maddi yardımda bulunmuş.

Biraz ileride de camiden çok köşkü andıran mimarisi ile Üryanizade Ahmet Esat Efendi Camii yer alıyor. Cami, II. Abdülhamit döneminde şeyhülislam olan Esat Efendi tarafından 1878-1889 yılları arasında yaptırılmış. Bu şirin caminin en ilginç özelliği ise minaresi.

Nail Kitabevi ise Erhan Nailoğlu’nun çocukluk hayalini gerçekleştirme projesi. Uzun süre metruk halde kalan bina müthiş bir dönüşüme uğrayarak kitap kokan bir mekan haline gelmiş. Çocuklarınız kitap alışkanlığı kazansın istiyorsanız bu tür yerleri ziyaret etmeli ve onlara bu ruhu aşılamalısınız. Kitapseverler içinse müthiş bir mekan, mutlaka görülmeli.

Kuzguncuk, bir zamanların ünlü dizileri Perihan Abla, Ekmek Teknesi gibi birçok yapıma ev sahipliği yapmış, bugün izlerini sürmek mümkün. Perihan Abla sokağının sonundaki Vertigo Eskici ise ziyaret edilmeli, çocuklar için farklı bir dünya. Cadde ve sokak araları birbirinden ilginç küçük dükkanlarla dolu, içlerine girip bir bakın AVM’lerde gördüğümüz mağazalardan çok farklı havaları var.

Kuzguncuk Mekan Önerileri

İcadiye Caddesi birbirinden şirin kafelere ev sahipliği yapıyor. Hem dinlenmek hem de sıcak bir şeyler içmek için Çikolata & Kahve kafeye uğrayabilirsiniz.

Kuzguncuk’a gelipte Metet‘e uğramadan olmaz. Gerçekten dönerin lezzetine diyecek yok. Ardından Neruda Cafe‘de kahve içmek bizim için bir rutin oldu!

Tarihi Kuzguncuk Fırını kahvaltı etmek veya tatlı molası vermek için iyi bir seçim olabilir.

Kuzguncuk İskelesinin kenarında yer alan İsmet Baba Balık Restaurant ise balık severler için tercih edilebilecek bir meyhane.

Çocuklarla gezmek, seyahat etmek müthiş bir deneyim. Yüzlerinde, gözlerindeki yeni şeyleri keşfetme, öğrenme heyecanını görmek her şeye değer. Çocuklarıyla hayatı keşfetmeyi sevenlerdenseniz Karaköy Gezilecek Yerler yazımıza da bir göz atın! kuzguncuk gezilecek yerler