Britannica.com sitesinde yer alan bir makaleye göre şimdiye kadar yazılmış en iyi romanlar olarak kabul edilen 12 eser listelenmiş. Okumalı!
Edebi eleştirmenler, tarihçiler, hevesli okuyucular ve hatta sıradan okuyucular bile, muhtemelen hangi romanların gerçekte “şimdiye kadar yazılmış en iyi kitap” olduğu konusunda farklı görüşlere sahiptirler. Bu tamamen bir kitapta ne aradığınızla ilgili bir konu. Güzel, büyüleyici mecazi bir dile sahip bir roman mı? Yoksa cesur gerçekçiliği olan biri mi? Muazzam bir sosyal etkisi olan bir roman mı? Yoksa dünyayı daha incelikle etkileyen bir tanesi mi? İşte çeşitli nedenlerle şimdiye kadar yazılmış en büyük edebiyat eserlerinden kabul edilen 12 romanın bir listesi.
Şimdiye Kadar Yazılmış En İyi 12 Roman
1. Anna Karenina * Leo Tolstoy
Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina’nın Aleksey Aleksandroviç ile mutsuz bir evliliği vardır, tek tesellisi oğludur. Aile ziyareti için gittiği Moskova’da yakışıklı kont Vronski ile tanışır ve hayatındaki dönüşüm başlar. Tolstoy, Anna Karenina’da sıra dışı bir gözlem gücü ile aşk, evlilik, ihanet gibi temaların izini sürerken roman sanatına yepyeni ve uzun soluklu bir boyut katıyor. Zamanın ön yargılarını ve sosyal zorluklarını canlı duygularla tasvir eden, kadınlara yönelik muamelede devrimci bir yanı olan muhteşem bir roman.
2. Bülbülü Öldürmek * Harper Lee
Çocuk kahraman Scout Finch’in gözüyle, ırkçılığın ve haksızlığın algılanışı, topluma karşı duruşun hikayesi. Küçük bir Amerikan kasabasında, bir zencinin haksız yere suçlanmasının ardından gelişen olaylar bir insanlık sınavına dönüşüveriyor. Romanı eşsiz kılan da bu, insanlığımızın sınavı!
3. Muhteşem Gatsby * F. Scott Fitzgerald
Jay Gatsby “Amerikan Rüyası”nın bir kahramanı, başlangıçta nasıl zengin olduğu bilinmeyen sonrasında ise bu zenginliğe bir kadın uğruna yasa dışı yollardan ulaştığı anlaşılan bir adam. Fakat bu zenginlik ona, zengin olarak doğmuş insanların sahip oldukları ayrıcalıkları vermez, o görkemli hayat, o büyük servet aslında sadece bir yüktür. Muhteşem Gatsby, anlatımdaki zenginlik ve ele aldığı hikaye ile tüm zamanların en iyi romanlarından biri olarak gösteriliyor. Fitzgerald okuruna şu mesajları vermek ister gibidir: “Amerikan Rüyası çökmüş, alt sınıf hızla yükselmiş ve ihtişama yenik düşmüş, üst sınıf ise koskoca bir boşluğun ve ikiyüzlülüğün kıskacında kimliğini yitirmiştir.”
4. Yüzyıllık Yalnızlık * Gabriel Garcia Marguez
Roman, bir yerleşim yeri olan Macondo’nun kuruluşunu, gelişimini, yok oluşunu ve bu yerleşim yerinin en önemli ailelerinden Buendia ailesinin yedi kuşağının hikayesini anlatıyor. Yedi nesil boyunca, roman kahramanları nasıl bir hayat sürerlerse sürsünler, vakti gelince mutlak bir yalnızlığa teslim olur ve yalnız ölürler. Yalnızlık kader midir? okura bunu düşünmek kalıyor.
5. Hindistan’a Bir Geçit * E.M.Foster
Sözlüsünü ziyaret için Hindistan’a giden Adela Quested, burada İngilizlerin kurduğu küçük dünyadan uzaklaşarak “asıl Hindistan”ı keşfetmeye karar verir ve Dr. Aziz’i kendine rehber edinir. Marabar Mağaraları’nda yaşanan bir olay sonucu Dr. Aziz, Adela’yı taciz etmekle suçlanır ve kendisini halkıyla sömürgeci güçlerin arasında aniden patlak veren bir skandalın ve gerilen ilişkilerin içinde bulur. Forster’ın son romanı Hindistan’a Bir Geçit, özelde yazarın, geneldeyse İngilizlerin Hindistan ile olan çok katmanlı ilişkisini anlatan modern bir başyapıt.
6. Görünmez Adam * H.G.Wells
Bilim kurgunun önde gelen yazarlarından H. G. Wells, Görünmez Adam ’da muhteşem bir macera ve şaşırtıcı bir bakış açısı sunuyor. Kurgusuyla olduğu kadar yaptığı eleştiri ve göndermelerle toplumun kendine benzemeyen insanlara karşı olan tepkisini ortaya koyuyor.
7. Don Kişot * Miguel de Cervantes Saavedra
1605 yılında yayınlanan Don Kişot, roman formuna şekil vermiş eser olarak kabul ediliyor ve bu formdaki mükemmeliyeti yüzyıllardır geçilememiş durumda. Bu yapıtın insan hallerinin hepsini içerdiği söylene gelir; imkansızı, hayalperestçe görüneni oldurma çabası. Kahramanın delilikle dehalık arasındaki bu savaşımı insanlığı derinden kavrayan tüm yaratma eylemlerinin özünü oluşturuyor. Yaşlı bir adamın zihinsel bir uyanışla, benliğindeki öteki beni ortaya çıkarması, yılmaz bir savaşçıya dönüşmesi. Cervantes’in dehası işte tam da burada yatıyor; insana dair olanı ele geçirivermesi. Yel değirmeni baş edilmesi imkansız görünen gücün simgesi olmakla beraber İspanyol topraklarından fışkıran ele avuca sığmaz anarşist ruhu da simgeliyor. William Faulkner “tıpkı bazı insanların İncil’i okuduğu gibi” yılda bir kez bu eseri okuduğunu söylemiş, bir nedeni olmalı!
8. Sevilen * Toni Morrison
Bu eser, çocuklarıyla birlikte kölelikten kurtulmaya çalışan bir kadının özgürlük savaşımını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarında taşıyan Sethe, annelik vicdanı, kadınlığı ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadın ve anne olma duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış bu eser, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikayesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.
9. Bayan Dalloway * Virginia Woolf
İngiliz yüksek sosyetesinden Clarissa Dalloway’in hayatını, düşüncelerini, seçimlerini ve pişmanlıklarını, I. Dünya Savaşı sonrası İngiltere’nin toplumsal değerleri ve ruhuyla harmanlayarak anlatan bir klasik. Bilinç akışı tekniğinin kullanıldığı bu romanda okuyucu Mrs. Dollaway’in zihnine ve dünyasına dalarak ister istemez karakterle bir samimiyet kuruyor ve romanın bir parçası oluveriyor.
10. Parçalanma * Chinua Achebe
Roman, ailesini, yaşadığı Nijerya’daki köyü ve İngiliz sömürgeciliğinin kendi ülkesi üzerindeki etkilerini anlatan Okonkwo adlı bir adamın izlerini takip ediyor. Şiddet, adaletsizlik, ataerkil yönetim ve saygınlık gibi kavramlar üzerinden karmaşık toplumsal yapı irdeleniyor.
11. Jane Eyre * Charlotte Bronte
Charlotte Bronte’nin 1847 yılında tamamladığı Jane Eyre, İngiliz edebiyatı Viktorya döneminin en iyi romanlarından biri olarak kabul ediliyor. Jane Eyre’nin yaşam öyküsünün çocukluk çağından itibaren anlatıldığı bu yapıtta, başından geçen onca olumsuzluğa rağmen bir kadının varoluş çabasını buluyoruz. Jane’in çocukluğunun yalnızlığı ve zulmü, bağımsızlığını ve ruhunu güçlendirir. Patronuna aşık olup onun sırrını keşfettiğinde ise yürek burkan bir seçim yapmak zorunda kalır. Bu yapıtı okunası kılansa; aşkın/sevginin, sadakat, görev duygusu, öz saygı ve tutkuyla ilişkisine cesaretle bakabilmesi ve yaklaşık 200 yıl sonra bile tartışmaya açık konulara odaklanabilmesi.
12. Renklerden Moru * Alice Walker
Erkek egemen bir dünyada siyahi olduğu için ayrıma uğrayan Celie’nin yaşadıkları o kadar ağır ve utanç vericidir ki, bunu asla yüksek sesle söyleyemez, sadece yazarak anlatmaya çalışır. Bu ağır hayat, tecavüz, şiddet, çocuk yaşta evlendirilme, aşağılanma ve çok çalışma ile örülüdür. Sevgi ile zulüm, inanç ile kötülük iç içe geçmiştir. Bir gün Celie, kendi gücünü keşfeder ve dönüşüm başlar. Alice Walker’ın Renklerden Moru, her biri birbirinden dirençli kadınların yanı sıra, kendi ezilmişliklerinin acısını kadınlardan çıkarmaya çalışan erkeklerin öyküsüyle zenginleşiyor. En iyi romanlar
Beyninizi Geliştiren 10 Romanen iyi kitaplar
Alıntı: https://www.britannica.com/list/12-novels-considered-the-greatest-book-ever-written
En iyi romanlar
Hayat Sorgusu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yorum Yapın