Ailenin; yaşamın ve toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu, hayatımızı nasıl etkilediğini gözler önüne seren, soran ve sorgulatan aile bağlarını anlatan okunası kitaplar.
Aile Bağlarını Anlatan Okunası Kitaplar
Yüzyıllık Yalnızlık * Gabriel Garcia Marquez
Roman bir yerleşim yeri olan Macondo’nun kuruluşunu, gelişimini, yok oluşunu ve bu yerleşim yerinin en önemli ailelerinden Buendia ailesinin yedi kuşağının hikayesini anlatıyor. Yedi nesil boyunca, roman kahramanları nasıl bir hayat sürerlerse sürsünler, vakti gelince mutlak bir yalnızlığa teslim olur ve yalnız ölürler.
“İnsan ölme zamanı geldiğinde değil, ölebildiği zaman ölür.”
Gabriel Garcia Marquez eserleri oku!
Artamonovlar * Maksim Gorki
Gorki, Artamonovlar’da devrim öncesi Rus kapitalizminin yükseliş ve çöküşünü ele alıyor. Toprak köleliğinin kalkmasının ardından özgürlüğüne kavuşan, kendi işini kuran, küçük bir fabrikayla başlayıp işini büyüten eğitimsiz ama güçlü ve girişimci büyükbabadan, entelektüel ve devrimci toruna uzanan üç kuşağın öyküsünü anlatıyor. Anlattığı bu aile öyküsü, karakterleri ve olayları ile Artamonovlar, Gorki’nin en etkileyici eserlerinden biri.
“Ben de hafızam yüzünden sıkıntı çekiyorum. Yaşlandım, huzur istiyorum. Ama nerde huzur? Huzur unutkanlıkta…”
Bütün Mutlu Aileler * Carlos Fuentes
Meksika’nın kimlik arayışı ekseninde çatırdayan geleneksel aile yapısını sorgularken aslında bu konunun ne kadar evrensel olabileceğini, her mutlu aile tablosunun ardında sarsıcı bir şeyler olduğunu gözler önüne seriyor.
“Evler de insanlar gibidir, yaşlanırlar ve ölürler…”
Oğullar ve Sevgililer * D. H. Lawrence
Anne ve babaların çocuklarında bıraktığı izleri anlatan gerçekçiliğiyle okurunu büyüleyen bir roman. Kuzey İngiltere’de bir madenci kasabasında yaşayan Morel ailesinin konu edildiği eserde, içkiye düşkün madenci bir baba ile hayata direnen bir annenin çocukları üzerinde bıraktığı ve yaşamın her anına yansıyan izleri.
“Neden utanıyorsun? Tanrı’nın önünde utanmıyorsun, insanların önünde utanmak neden?”
Buddenbrooklar * Thomas Mann
Hızla değişen zamana ayak uyduramayarak kendi çöküşünü hazırlayan bir ailenin 4 nesillik serüvenini anlatan bir baş yapıt. Kuzey Almanya’da yaşayan zengin bir burjuva ailenin evinde ve aile ticarethanesinde yaşananlar: Doğumlar, evlenmeler, boşanmalar, ölümler, başarılar, başarısızlıklar… Burjuva karakterlerin bakış açısıyla toplumun diğer sınıf ve katmanları arasında ortaya çıkan toplumsal farklılıklar, zaaf ve çelişkiler, ahlak ve değer yargıları dökülüyor ortalığa.
“Yoksul akrabaların zengin sofralarında içgüdüsel olarak önlerine konan her şeyi silip süpürdükleri gibi, o da her şeyi silip süpürüyordu.”
Ruhlar Evi * Isabel Allende
Trueba ailesinin üç kuşaktan oluşan zaferler ve trajedilerle dolu hikayesini Şili’nin yazgısıyla harmanlayan büyülü bir eser. Geleceği gören, nesneleri yerinden oynatabilen ve ruhlarla sürekli irtibat halinde olan eksantrik Clara, neredeyse sıfırdan bir servet yaratan sağcı koca Esteban ve onun evlilik dışı oğulları, Clara’nın devrimci çocukları, ülkenin seçimle gelen, darbe ile öldürülen başkanı, darbeci güçler ve oyunları.
“Kimsenin kendine sokulmasından, elini sıkmasından, özel yaşamıyla ilgili sorular sormasından, kitaplarını ödünç almasından ve ona mektup yazmasından hoşlanmazdı.”
Cevdet Bey ve Oğulları * Orhan Pamuk
İstanbullu bir ailenin 20. yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenleri hayat veriyor romana. Abdülhamit döneminin son yıllarında, İstanbul’un ilk Müslüman tüccarlarından küçük dükkan sahibi Cevdet Bey’in zengin olma ve modern bir aile kurma tutkusu, günlük yaşamın akışıyla bütünleşiyor.
“Ahlaksız bir insan olmaktan yalnızca kendi irademi ve aklımı kullanarak kurtulacağımı anladım.”
Orhan Pamuk eserleri için tıkla ve oku!
Yolların Başlangıcı * Amin Maalouf
Amin Maalouf annesinden aldığı, titizlikle saklanmış aile belgeleriyle dolu bir bavuldan yola çıkarak ailesinin ulaşabildiği en eski tarihine giderek dört kuşak boyunca yaşananları gözler önüne seriyor. Bu romanda sadece bir ailenin değil anlatılan dönemlerin tarihsel ve toplumsal olaylarına tanıklık ediyorsunuz. Maalouf, Beyrut’tan Küba’ya uzak ana karaları birleştirirken Osmanlı İmparatorluğu ve Atatürk’e ilişkin çok ilgi çekici yorumlarda sunuyor.
“Bütün ölümlülerin ortak yazgısı değil mi bu? Gidip toprağın altında uykuya dalmadan önce tek avuntumuzdur sevmiş olmak, sevilmiş olmak ve belki de bir iz bırakmış olmak kendimizden.”
Kiralık Konak * Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kiralık Konak, üç kuşak arasındaki görüş, duygu ve yaşam farklılıklarının yarattığı çatışmayı gözler önüne seriyor. Devrini tamamladığı için kiralığa çıkan bir konak, hepsi farklı bir dönemi temsil eden üç kuşak; Naim Efendi (Tanzimat), Servet Bey (Servet-i Fünun) ve Seniha (Meşrutiyet). Ve bunların dışında milli benliği ön planda olan Hakkı Celis. II. Abdülhamit döneminin önemli devlet adamlarından olan Naim Efendi batılılaşma uğruna geleneklerin bozulmasına karşı çıkar tıpkı babadan kalma konağı terk etmemek için direndiği gibi. Peki bu harabe yapının asıl sebebi kendisi olabilir mi?
“Zavallı insanlar kendi kendilerini nasıl aldatıyorlar! Ve bir hayaliham peşinde ne çok para, ne çok vakit, ne çok sıhhat sarfediyorlar.”
Aile bağlarını anlatan okunası kitaplar listesini uzatmak mümkün, bunlar sadece bizim okur olarak deneyimimizle listelediklerimiz. Keyifli okumalar!
Hayat Sorgusu sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yorum Yapın